Vicdanların Daha Fazla Yara Almaması İçin Mülakat Kökten Kalksın!
Genel Başkan Yardımcımız Cengiz Kocakaplan, Karabük ziyaretleri kapsamında Türkiye Kamu Sen Karabük İl Temsilcisi ve Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Sadık Doğdu’yu ziyaret etti. Daha sonra Kocakaplan, Karabük Şubesini ziyaret ederek, eğitimin güncel sorunları, 8. dönem toplu sözleşme süreci ve Türkiye Kamu Sen’in 1 Mayıs Mitingi ile ilgili istişarelerde bulundu. İstişare toplantısında Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut KURTOĞLU ve yönetimi de hazır bulundu. Cengiz Kocaplan, “İhlasla çalışan yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.” dedi.
Ardından Genel Başkan Yardımcımız Cengiz Kocakaplan TÜRKAV Karabük Şube Başkanlığı’nı ziyaret etti. Kocakaplan, “TÜRKAV Başkanımız İlker Çevik ve yönetim kurulu üyelerine hoş sohbet ve misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum.” dedi.
Kocakaplan, Karabük Haber Merkezi İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Editörü TC Mehmet Aşar’ı ziyaret ederek eğitim ve eğitim çalışanlarının güncel sorunları ile ilgili sohbet etti.
Genel Başkan Yardımcımız Cengiz Kocakaplan Karabük’ün ardından Çankırı’ya geçti. Kocakaplan ilk olarak Çankırı İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Öztürk ve Çankırı Belediye Başkanı Sayın İsmail Hakkı Esen’i ziyaret etti.
Cengiz Kocakaplan, Çankırı Şubemizin düzenlediği istişare toplantısına da katıldı. Toplantıda, Çankırı Şube Başkanı Yüksel Yandım ve şube yönetim kurulu üyeleri, ilçe, üniversite temsilcileri ve kadın komisyonları yer aldı.
Kocakaplan, Canını dişine takarak çalışan, ekmek parasını alnının teri ile kazanan, mücadeleden asla vazgeçmeyen tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.
Çankırı Şube’nin düzenlediği istişare toplantısında bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcımız Cengiz Kocakaplan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün mücadelenin, sendikal örgütlenmenin ve emeğin gücü anlamına geldiğini söyleyen Kocakaplan, “Çalışma hayatının türlü zorluklarına rağmen canını dişine takarak çalışan, ekmek parasını alnının teri ile kazanan, hakları için mücadeleden asla vazgeçmeyen tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun. Tüm teşkilatlarımızı toplu sözleşme masasından beklentilerimizi ve taleplerimizi ilk olarak Ankara düzenlenecek mitinginde kamuoyuyla paylaşacağız. Tüm kamu çalışanlarını 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün de Ankara’ya bekliyoruz. ” dedi.
Memurların, işçilerin, emeklilerin, asgari ücretlilerin bu ülkenin kolunu olduğuna dikkat çeken Kocakaplan 1 Mayıs’ın; örgütlenmenin öneminin vurgulandığı, bu ülkenin çalışan, emekli, işsiz kesiminin sorunlarının tartışıldığı ve bu sorunlara çözüm üretildiği, çalışanların özgürleştirildiği, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlendiği ve bunların hayata geçirildiği, çalışma hayatında adaletin, liyakatin, ehliyetin öncelendiği bir gün olmasını temenni etti.
Kocakaplan, öğretmen adaylarının mülakatla önünün kesilmemesi ve vicdanları daha fazla yaralanmaması için mülakat inadından bir an önce vazgeçilmelidir.
Türk Eğitim Sen olarak, mülakatın kamunun tüm alanlarından kaldırılması için sayısız mücadele verdiklerini hatırlatan Kocakaplan, “Sendika olarak mülakatlı öğretmen alımı ve yönetici görevlendirmesi gündeme geldiği ilk günden bugüne kadar MEB nezdinde görüşmeler yaptık. Televizyon programları, basın açıklamaları, sosyal medya üzerinden yapılan açıklamalar ile konuyu her zaman gündeme tutmak için mücadele verdik. Sendikamız geçmiş yıllarda mülakatlı alımlarda yürütmeyi durdurulması için Danıştay nezdinde de davalar açtık. Davalarımızın her aşamasını da yakinen takip ettik. Yaptığımız her açıklamada ‘mülakat inadından’ vazgeçilmesini isteyerek, bunun kul hakkı yemek olduğunu söyledik. Gelinen noktada ne kadar haklı olduğumuz gün yüzüne çıktı. 2023 KPSS puanına göre 20 bin sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin yapılan sözlü sınavlarda farklı illerde yapılan sınav komisyonların farklı puanlar vermesinden dolayı 1.600 civarında genç öğretmenimiz mülakat mağduru olmuştur. Sendikamız sözlü sınav mağduru olan bu genç arkadaşlarımıza hukuki destek verdi. Bundan sonra da destek vermeye devam edecektir. Atatürk’ün ‘Her milletten fazla adaleti sağlamalıyız.’ sözü de bu çarpıcı gerçeği ortaya koymaktadır. Dolayısıyla öğretmen adaylarının mülakatla önünün kesilmemesi ve vicdanların daha fazla yaralanmaması için mülakat inadından bir an önce vazgeçilmelidir” dedi.
Kocakaplan, Proje okullarında keyfiyet değil, eşitlik hâkim olmalıdır.
Proje okullarında yaşanan usulsüzlüklere de dikkat çeken Kocakpalan,“Proje okulları eğitimin niteliğini artırmak ve başarılı öğrencilerin yetişmesini sağlamak amacı ile kurulmuş olmasına rağmen ne yazık ki zamanla bu okullarımız belirli kişilerin ya da grupların lehine hareket eder haline gelmiştir. Türk Eğitim Sen olarak bize ulaşan şikayetlerde de keyfilik iyice gün yüzüne çıkmıştır. Şöyle ki, Turhal 15 Temmuz Şehit Ferhat Koç Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde TÜBİTAK ve TEKNOFEST Proje Koordinatörü öğretmenlerimizin ve ayrıca proje yürüten dört öğretmenimizin süreleri uzatılmadı yerlerine başkaları atandı. Manisa Spor Lisesi’ne başvuru yapan iki tane beden eğitimi öğretmeni meslektaşımız dururken branşı edebiyat olan bir öğretmenin müdür olarak ataması yapıldı. Görüldüğü üzere keyfilik iyice kontrolden çıkmıştır. Bu okullarımızda sorunları çözümü için somut adımlar atılması gerekmektedir. Bunun da çözümü MEB atama usulünü proje okullarına öğretmen ya da yönetici atarken de uygulanmasıdır. Yani diğer okullarımıza uygulanan atama usulü bu okullarımız için de geçerli olmalıdır. ‘Emaneti ehline verin’ sözü proje okullarında da tam olarak hayata geçirilmelidir. Ancak bu şekilde hem eğitimde fırsat eşitliği sağlanmış olacak hem de bu okullarımız kuruluş amacına uygun olacaktır.” diye konuştu.
Kocakaplan, Memur ve emekli enflasyon karşısında daha fazla ezilmemesi için; ek zam ve refah payı şart!
Memur ve emeklinin maaşlarının günden güne eridiğine dikkat çeken Kocakaplan,“Geçtiğimiz günlerde Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı. Buna göre yılın ilk 3 ayında ise TÜFE toplamda yüzde 10,06’ya ulaştı. Bu süre zarfında memur maaşlarındaki erime de yüzde 4’ü aştı. Tüm bu ekonomik gelişmeler gösteriyor ki; enflasyonun önümüzdeki dönemde de artacak ve maaşlardaki erime hız kesmeden devam edecek. Memur ve emeklimizin alım gücündeki düşüş, kronik bir hal alacaktır. Türkiye Kamu Sen olarak her zaman ifade ediyoruz; enflasyon farkı kadar zam yapılması sıfır zam yapılması demektir. Enflasyon farkları 6 aylık zaman diliminde verildiği için memur ve emekli enflasyonun altında inim inim inliyor. Gerçek zam; artan milli gelirden, büyüyen ekonomiden kamu çalışanlarının ve emeklinin hak ettiğini alması demektir. Bu da enflasyon farkının üzerine refah payının verilmesi ile mümkün olacaktır. Enflasyon farkını aylık maaşlara yansıtılsın!” şeklinde konuştu.