Oytun Erbaş’ın iddiasına Fatih Altaylı’dan yalanlama: Bu yalancı artık haddini aştı

Prof. Dr. Oytun Erbaş’ın gündeme gelmek için kendisine saldırdığını söyleyen Altaylı, “işi giderek iftira ve delilik kisvesi arkasına saklanamayacak bir yalancılık ve hatta paranoyaya çevirdi” diyerek sinirlendi. Söz konusu iddiayı yalanlayan Altaylı, “Konunun benimle alakası yok. Ama bu yalancıyı dava edeceğimi söylemeliyim. Artık haddini aştı” dedi.

Altaylı bugünkü köşe yazısında, Erbaş’ın iddia ettiği gibi üniversitenin rektörünü aramadığını, bunun da HTS kayıtlarıyla ortaya çıkacağını söyledi.

Oytun Erbaş’ın kovulduğundan haberi bile olmadığını söyleyen Altaylı, “Bu yüzden sosyal medyada bana edilen teşekkür ve tebrikleri ne yazık ki kabul edemeyeceğim.” dedi.

 

İşte Fatih Altaylı’nın Oytun Erbaş ile ilgili köşe yazısı

Manasız meselelerle kamuoyunun gündeminde yer aldığım için özür dilemek istiyorum.

Dün birkaç kişi arayıp sosyal medyada çok konuşulanlar arasına girdiğimi söyledi.

 

Dün köşe yazım yoktu, emekli büyükelçi, Türk Keneşi Genel Sekreteri Halil Akıncı ile yaptığım program dışında bir yayın da yapmamıştım ki, gündemde olayım.

Sonra baktım ki, ortaya karışık mevzuların toplamı beni gündemin üst sıralarına taşımış. Konuşulan konulardan biri de, bir sözde akademisyenin benimle ilgili zırvaları Oytun Erbaş’ın.

 

Uzunca bir süredir gündeme gelebilmek için her yolu deneyen bu çocuk, bunun en kolay yolunun yandaş basına çıkıp bana sövmek olduğunu gördüğünden beri sürekli bunu yapıyor.

Açıkçası ciddiye aldığım falan da yok. Yanıt bile vermiyorum.

Çünkü ruh halinin çok da sağlıklı olmadığının farkındayım.

Yıllar önce birkaç kez programıma konuk edip, sonrasında yaşadığı dönüşümü fark edince kendisinden uzak durma kararı aldım ve bunu da 3 yıl önce yazdığım bir yazı ile açıkladım.

O da o gün bugündür bana saldırıyor.

Ancak işi giderek iftira ve delilik kisvesi arkasına saklanamayacak bir yalancılık ve hatta paranoyaya çevirdi.

Bu kez de çıkıp benim kendisini çalıştığı üniversiteden kovdurduğumu ve bu yüzden milyonlarca dolarlık laboratuvarların çürüdüğünü söylemiş,

İşim yok da, bir üniversite rektörünü arayıp “Bu adamı kovun” diyeceğim.

Üniversitenin rektörünün de işi yok da ben dedim diye bir profesörü kovacak.

Birincisi, hayatımda kimsenin işinden edilmesi için kimseyi aramışlığım yoktur.

Ben eleştiririm, yazarım, kızarım ama kimsenin işinden edilmesi için kimseyi aramam.

Bu ruh hali sağlıksız kişi için de kimseyi aramadım.

Adını andığı rektörü hayatımda bir kez olsun aramadım. HTS kayıtlarına bakıp bulabilirler. Bende numarası bile yok. Tanışıp tanışmadığımızı bile hatırlamıyorum.

Üniversiteden kovulduğundan bile haberim yoktu, bu yayını ile öğrendim.

Acaba üniversite bu kişiyi, kendi çıkarıp yayınlayıp, kendisinin hakemlik yaptığı dergi ile bilimsel sahtekarlık yaptığı, saçma sapan açıklamalarla bilim insanlığına gölge düşürdüğü, pandemi döneminde “Türklere genetik olarak COVID etki etmez” şeklinde abuk sabuk açıklamalar yaptığı, kendini ve doğal olarak ona iş veren üniversiteyi utanılacak hallere düşürdüğü için kovmuş olabilir mi!

Çünkü konunun benimle hiçbir alakası olmadığı gibi, kimseyi işten kovdurmaya ne niyetim oldu ne girişimim.

Ayrıca mesleki ve siyasi pozisyonum itibarı ile böyle bir gücüm de olmadığı aşikar.

Bu yüzden sosyal medyada bana edilen teşekkür ve tebrikleri ne yazık ki kabul edemeyeceğim.

Konunun benimle alakası yok.

Ama bu yalancıyı dava edeceğimi söylemeliyim.

Artık haddini aştı.

Başa dön tuşu
888jili