Evin Cezaevi’nden kurtuluş: İranlı trans kadın Tahran’daki ünlü hapishaneyi anlatıyor

İran’ın başkenti Tahran’daki ünlü Evin Cezaevi’nde, aralarında tanınmış siyasi tutukluların da bulunduğu binlerce mahkum ve tutuklu kalıyor. Bu cezaevi şiddet olaylarıyla da anılıyor.
Hak savunucuları bu cezaevindeki sistematik insan hakkı ihlâllerinin belgeli olduğunu söylüyor.
Bilgisayarlara sızma konusunda uzman bir grup 2021’de bu hapishanenin güvenlik kameralarının görüntülerini ele geçirdi ve mahkûmlara kötü muameleyi gösteren görüntüleri yayınladı.
Görüntüler arasında trans bireyler ile eşcinsellerin tutulduğu özel koğuştan elde edilen kayıtlar da yer alıyor.

BBC ilk kez bu görüntülerde yer alan bir kişiye ulaşarak kayıtları doğrulayabildi.

Trans bir kadın olan Helma, Evin Cezaevi’nde farklı zamanlarda birkaç kez tutuldu.
Türkiye’de bulunduğu sırada BBC’ye konuşan Helma, tutukluluğu, hapis hayatı ve kamera kayıtlarında yer alan görüntülerle ilgili ayıntılar verdi.
Helma 19 yaşındayken “başörtüsünü uygunsuz şekilde taktığı” ve kadın kıyafetleri giydiği için ilk kez hapse atıldığını anlatıyor.
“Sonra iki kez daha hapse atıldım, toplamda hayatımın bir yıldan fazlasını hapiste geçirdim” diyor.
Helma bilgisayar korsanları tarafından elde edilen cezaevi kayıtlarındaki kişilerden birinin kendisi olduğunu doğruladı.
Bu görüntüde kavga eden mahpusların bulunduğu bir koğuşta ayakta dururken görünüyordu.
Aynı kayıtta gardiyanların, koğuştaki bazı kişilere şiddet uyguladığına ve sürüklediğine dair görüntüler var.
Helma, mahpusların cinsel tacize veya saldırıya uğradığını da anlatıyor.
Hapishanedeyken başka bir trans kadının intihar girişiminde bulunduğuna şahit olduğunu söyledikten sonra kendisinin de koşullar nedeniyle hayatına son vermeye çalıştığını anlatıyor.
‘Hiçbir suç işlememesine rağmen’ hapse atıldı

Helma 2019 yılında Tahran’da ahlak polisi tarafından tutuklandı.
“Onlara trans olduğumu söyledim ve kamusal alanda kadın kıyafetleri giymeme izin veren resmi izni gösterdim, ancak umursamadılar” diyerek o günü anlatıyor.
Kendisine imzalı bir taahhütname ile serbest bırakılacağı sözü verildiğini ancak 30 gün cezaevinde tutulduğunu söylüyor.
İran’da eşcinsel ilişki kuranlar ölüm cezası tehdidi ile karşı karşıya.
Ancak din adamları bir kişinin “yanlış cinsiyette bir bedene sıkışmış olabileceği” fikrini kabul ediyor.
Helma o gün bir kadın polisin, bu şekilde giyinmesi için kendisine para ödendiğini veya seks işçisi olarak çalıştığını yazılı olarak belirtmesi halinde serbest kalacağı sözünü verdiğini anlatıyor.
“Böyle bir şeyi ilk kez yaşıyordum ve onları dinlersem beni serbest bırakacaklarını düşündüm” diyor.
Buradan yine Tahran’da bulunan Vozara Caddesi’ndeki ahlak polisi gözaltı merkezine götürüldü. Geceyi bu karakolda geçirdi.
22 yaşındaki Mahsa Amini Eylül 2022’de bu gözaltı merkezinde hayatını kaybetti.
Amini’nin gözaltında ölümü ülkede aylar süren protestoları başlattı.
Helma geceyi geçirdiği bu merkezde, hakarete uğradığını, aşağılandığını ve üst araması sırasında elle cinsel tacize uğradığını iddia ediyor.
“Sabaha kadar hücremde ağladım. Buradaki duvarda, tanıdığım bazı başka trans kadınların da isimleri vardı” diyor.
Ertesi gün mahkemeye çıkarıldı.
“Hakim bir din görevlisiydi ve bana küfür ediyordu. Bana sürekli ‘Neden bu kıyafetleri giyiyorsun? Neden saçlarını uzattın? Kayıtlarda erkek olduğun yazıyor!’ diyordu.
“Ona ‘Ben transım. Cinsiyetimi içselleştirebileyim diye bu kıyafetleri giyme iznini bana bir doktor verdi” dedim.”

Helma, hakimin kendisine iki yıl ceza verdiğini ve yaklaşık 15 bin dolara karşılık gelen kefalet ücreti belirlediğini söylüyor.
Bu cezanın, ahlak polisinin kendisine imzalattığını söylediği itiraf üzerinden verildiğini anlatıyor.
Ailesinin kadın kıyafetleri giydiği için tutuklandığını bilmesini istemiyordu. Bu yüzden kefalet ücretini bir araya getiremedi.
Helma sonra Evin Cezaevi’ne transfer edildi ve şartlı tahliye edilmeden önce 30 günden fazla orada kaldı. Daha önce sabıkası bulunmadığı ve suçlamalara ilişkin kanıt olmadığı için bir ay sonra tahliye edildiğini söylüyor.
Serbest bırakıldıktan sonra biri sokaktayken, diğeriyse arkadaşının evinde iki kez daha tutuklandı:
“Ne sokakta ne de evde güvendeydik. Evi eşcinsel bir arkadaşımla kiralamıştım, komşular bizi polise ihbar etti.”
Kefaleti ödeyemediği için Evin Cezaevi’nde daha fazla zaman geçirdi.
BBC Farsça Servisi, tutukluluğu ve cezaevi sürecine ilişkin kanıtları, Helma’nın sağladığı resmi belgeler ve İran yargısından sızdırılan belgeler üzerinden doğruladı.
Ona yöneltilen suçlamalar arasında “kadın kıyafetleri giymek, aşırı makyaj yapmak, dar veya açık kıyafetler giyerek kamu ahlakını bozmak” ve “yolsuzluk, fuhuş ve yasadışı yollarla gelir elde etmek” vardı.
BBC’nin elde ettiği bir resmi belge kanunsuz gelir elde etmekle ilgili suçlamadan beraat ettiğini gösteriyor.

Başa dön tuşu
playtime gcash withdrawal