5 Ay sonra kürsüye çıkan Devlet Bahçeli İsrail’i topa tuttu

Yaklaşık 5 aylık aranın ardından partisinin Meclis Grubu’na hitap eden Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Su uyusa bile düşman emeller canlıdır ve cüretkârdır. Tehdidin küçüğü, büyüğü; tehlikenin önemlisi, önemsizi olmaz, olamaz. Bugün hafife alınan bir alarm, küçümsenen bir provokasyon, yarınlarda korkunç badireleri doğuracaktır. Şayet vatanımızda bağımsız, bağlantısız, bir ve bütün olarak yaşamanın sonuna kadar şeref yeminini tutacaksak, etrafımızdaki her saldırganlığa, her kanlı oyuna karşı hazırlıklı ve dirayetli hareket etmek zorundayız. ‘Bize bir şey olmaz’ diyemeyiz. ‘Abartmaya gerek yok, kim saldıracakmış, bırakın bu masalları’ diyenlere itibar edemeyiz. Çünkü bizim dersimiz, ecdadımızın hatıralarıyla malhuttur. Önümüze bakarken, geçmişimizin izinden yürüyüp yeni yüzyıla ön ayak olmakla mükellefiz. 

Pek çok müneccim gökyüzünde yıldız ararken, önlerinde kuyu olduğunu görmezler. Biz, o kuyuları görüyoruz. Yalnızca görmekle kalmıyor, aynen merhum Necip Fazıl gibi şöyle söylüyoruz; Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak, durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden, çatırtılar geliyor kubbemizden…

Çatışma ve savaşların birbirine eklenerek küresel ve bölgesel temelde kaos düzeni ikmal ettiğini görüyoruz. Buradan kaygı duyuyoruz. Öncelikle düşünmemiz gereken Türkiye’mizdir. İsrail’in İran’a saldırısı, haksızlıktır ve barbarlıktır. ABD’nin, İran’ın 3 nükleer tesisisini bombalamasıyla savaşa aktif olarak girdiği açıktır. Buna karşılık İran misilleme üstüne misilleme yapmaktadır. Yeni bir dünya savaşıyla ilgili tahmin ve kanaatlerin yoğunlaşmasından dolayı, çok boyutlu krizlere seferberlik ruhuyla hazırlanmanın ertelenemez olduğunu düşünüyorum. Tahran’a, Şam’a, komşu ülkelere atılan bombaların Ankara’ya etkisi olmadığını iddia etmek için ya cahil ya da görevli bir işbirlikçi olmak kafidir.

İsrail, İran’a saldırarak Gazze soykırımını perdelemek istemiş, terörsüz Türkiye’nin tekerine çomak sokmayı tertip etmiş, komşu coğrafyaların siyonist-emperyalist kurguya göre yeni baştan tanzimini ve tasnifini planlamıştır. Coğrafyaların bombalanması, barışçıl diyalogları köstekleyecek, huzur ve istikrar özlemini köreltecek, vekalet savaşlarını kızıştıracak, sonu gelmeyen çalkantılar dönemi başlatılacaktır. Allah muhafaza, 3. Dünya Savaşı’nın çıkması halinde ise insanlık ve dünya medeniyeti, kendi kendini yiyip bitiren, yakıp yok eden canavar bir organizmanın durumuna düşecektir.